SIRLAR AÇIĞA ÇIKIYOR!..

İnsan varlığına müdahale eden bu "uzaylı Tanrılar" kimlerdir? Ne zamandan beri Dünya'dalar? Onlar gelmeden önce insan nasıl bir varlıktı ve nasıl bir dünyada yaşıyordu? Bir Yaratıcının, Bir Yasası Çocukları'nın yaşadığı "birlik" zamanları düştükten sonra dünyayı saran dualite ve ikilik ve ayrımcılık ve ötekileştirme hangi inancın bir sonucu ya da sebebi? Biz modern zamanların insanları, bölünmüş bir dünyada işgal altında yaşıyoruz aslında. Bizler, müdahalecilerimizi ve genetik yapılarımızla oynayanları tarihimizin başlangıcı Sümer'den beri  yaratıcı Tanrılar diye görmüş,bilmiş,anlatmış ve resmetmişiz; tüm dünyaya da yayılarak... Monoteizmin ortaya çıkışı ise Mısır'da olmuştur fakat Musa'nın çocuklarının Exodus'undan çok önceki bir zamanda... Sizlere bu blogdaki kitabın anlatacağı Uzaylı Tanrılar, tabii ki tüm Kainatın,evrenin, bilinen, bilinmeyen, bilinemeyecek olan Bir Yaratıcı- (uzaylı Tanrıların tanımıyla) Ana Kaynak'ımızın yarattığı birtakım varlıklardır; bunu onların maneviyatlı olanları da bilir, O'nu reddedenleri de vardır. Bilgiye yer açabilmek, sınırlarınızı böylesi önemli bir zamanda genişletebilmek için önyargılarınızı kaldırın; duvarlarınızı yıkın, ki göremediğinizi görebilecek cesarete sahip olabilesiniz! Adem ile Havva'nın, gizlenmiş ve üstü örtülmüş evveliyatı, insanoğlunun gerçek tarihi artık resmi belge ve buluntularla biliniyor. Bu blogda sizlere, bugüne kadar öğretilmiş olan resmi ve ideolojik tarihin yalanları ifşa edilirken, bugün nasıl da sizi her yönden sıkıştıran, oyalayan, kandıran ve sömüren bir hayatın kafeslenmiş varlıkları haline getirildiğinizi de açıkça gözler önüne seriyor. 1918'den itibaren  çeşitli bilim adamları tarafından çevirileri yapılan Sümer tabletleri, hiçbir araştırmacının elinde bu kadar net ve de kesin cevaplara dönüşmedi. Zecharia Sitchin'in 12 ciltlik "Dünya Tarihi" serisinde bile bunca çarpıcı ve insanoğlunun tarihi bakımından şok edici bilgilere rastlanmadı. Karartılan gerçekler ve gizli dünya hükümetinin, bilmemizi asla istemeyecekleri sırları, araştırmacı yazar Anton Parks vasıtasıyla şimdi gün ışığına çıkıyor. 

Kısaca Anton Parks Kimdir...

Anton PArks, Alman asıllı Fransız bir araştırmacı yazardır. Ufoloji, Reptilianlar, reptilian hümonoidler ve Sümer medeniyeti konularını anlatır. Yapmış olduğu çalışmalar sayesinde Sümer dilinin çözümlenmesinde bir devrim yaratmıştır.  Parks için bu konular yetişkinlik zamanlarında kafa yorduğu meseleler değildi; o 14 yaşından beri başka dünyalardan, galaksilerden ve bilinmeyen medeniyetlerdeki varlıklardan vizyonlar almaya başladı. Ne zaman yüzüne direkt bir ışık vursa çeşitli görüntüler görebiliyordu. Genellikle flaş gibi gelen görüntüler bir nevi trans şeklindeydi. Göz açıp kapayana kadar gelip geçen görüntüler kısacık bir anda meydana gelse de bu zaman  Anton’a  çok uzun geliyordu. Yine de böylesi anlar, hayatının akışını pek çok kez sarsmıştır. Gördüğü vizyonlarda genellikle hep aynı varlıklar vardı ve onlar Anton'a çok yabancı gelen bir dil kullanıyorlardı. Önceleri hiçbir anlam veremiyordu ve bu garip gündüz düşleri ona hiçbir şey ifade etmiyor, o günlere kadar ilgisini dahi çekmemiş olan, bilim kurgu masallar gibi geliyordu. 30 yaşlarına doğru, ne yapması gerektiğini de anlamaya başladı. 1990'Lı yılların sonunda ikna oldu ki, vizyonlarında duymuş olduğu dil, Sümerceydi. Bu anlayış onu Sümer dilini çözümlemeye yöneltti. 1985'ten beri grafiker olarak çalışan Anton PArks, 2000li yıllardan itibaren eski doğu kültürleri üzerinde uzmanlaşmıştı. Özellikle de Sümer dili, kültürü ve Tanrıları hakkında... 2001-2002 yıllarında, en sonunda görmüş olduğu vizyonları hikayeleştirmeye ve artık uzmanı olduğu Sümer medeniyetinden bizlere kalan şifreleri çözümleyip kitaplaştırmaya karar verdi. 
Anton Parks şöyle diyor  “Bilmiyorum bu hikayeyle ve Enki ile nasıl bir bağlantım var; ancak her vizyonda kendimi onun vücudunda buluyordum. Bu yolda kendinizi biraz yalnız hissediyorsunuz, insanlara anlatmak kolay değildi ve anladığım kadarıyla ben bir mesaj taşıyıcısıydım. Bu bilgiler bana verildi ve benim görevim de bunları aktarmaktı. Kimseyi etkilemek isteğinde değilim fakat kendi içimde ve bütün varlığımda bu hikayenin doğru olduğunu çok iyi biliyorum. Bu serinin 3 kitabı, 10 yıl boyunca gelen vizyonların toplamı ve aktarımıdır. Sümer tabletlerini keşfettiğimde ve okumaya başladığımda, bana gelen bu vizyonlarla tamamen aynı olduklarını gördüm ve çok şaşırdım." 
Girku’nun kronolojik dizilimi serisinin yazarı bize bir hikaye çerçevesinde, yapmış olduğu titiz araştırmalarını da aktarmaktadır. Mitolojilerimizdeki Tanrıların bakışları doğrultusunda insanın kökenini bizlere açıklar.

2005 yılı sonunda araştırmacı bir ekip onunla temasa geçerek, dilbilimci, özellikle Gina'abulların (Anunnakiler) uzmanı olduğundan, onunla beraber bir araştırma için kuzey kutbuna gitmek istediler. Fakat bu programı başlatanlardan bir araştırmacı garip bir şekilde ölünce planları da iptal olmuştur. PArks’a göre, düzenli olarak yaşadığımız sosyal, ekonomik ve politik işleyiş, genel olarak bizi panik halinde, stres altında tutmayı amaçlamaktadır. Bunun nedeni ise insanoğlunun bilincinin gelişmesini sınırlamaktır. Böylece, yerleştirilmeye çalışılan totaliter dünya düzeninin de yavaş yavaş gelmesi sağlanacaktır. Beş kitaplık bu seri, bizlere, gezegenin ve insanoğlunun neden bu halde olduğunu tüm çıplaklığıyla açıklıyor. 

Fransızca aslından, hiçbir maddi karşılık beklemeden sizler için Türkçe'ye çeviriyoruz. Gerçeği arayan tüm bilinçlere hayırlı uğurlu olsun! 

İlk kitap "Karanlık Yıldızların Sırrı" ile başlıyoruz. Blog arşivinden takip edebilirsiniz.